Çeşitli tefsirlerde ve tercümelerde mananın temel aslına hiç uymayan; yastık, sedir, döşek gibi kelimeler kullanılmıştır. Böyle bir şey demiyor, ayet-i kerime!
Nurbaki’yi Takip et
Kesit:
Zaten cennetteki eşyaların, varlıkların “anlaşılması çok güç” olduğu için kelimeleri benzeterek mânâ çıkarmışlar. Mesela; “rafraf” kelimesini tercüme ederken: “yüksekçe bir yer, yüksekçe bir yer olunca bu herhâlde büyük bir koltuktur olsa gibi” düşünmüşler. Hâlbuki kelime “rafrafin” şeklinde geçmektedir. Bu “gittikçe yükselen bir güzelliğin ifadesi” ve “aynı zamanda da yeşil güzelliklerin gittikçe yükselmesi” anlamına geliyor.
Rahman Suresi Yorumu 38. Bölüm bu akşam saat: 18:00’da youtube kanalımızda.
Bunu, bugünkü konsepsiyonlarımıza, insanoğlunun gördüğü çeşitli hadisat ile daha yakîn münasebet tutmaya çalışırsak: demek ki “yeşil cennetin; yeşilin gittikçe tonlarının farklılaştığı ve netleştiği bir özelliği” var. Rafrafin manası budur.
Yani siz buradayken yeşili belli bir ölçüde görüyorsunuz, biraz sonra terfi ediyorsunuz (yani yüksek bir noktaya geçiyorsunuz), oradan başka görüyorsunuz. Biraz sonra bir noktaya daha geçiyorsunuz, tekrar başka görüyorsunuz.
İşte! Cenabıhakk’ın yeşil cennette verdiği özelliklerden bir tanesi de bu yeşil manzaranın seyrinde her an ayrı bir merdivene çıkarak, ayrı bir mekâna intikal ederek yeniden bir daha ayrı bir güzellik seyretmedir. Çünkü bundan sonra geçen kelimede çok enteresandır; “Abkariyyin.”
Abkara, Arapçada “cin, peri gibi giyinmiş” anlamına gelir. “Güzel elbise” anlamına gelmez! Cinler – periler gibi giyinilirse “abkariye” olur.
Ne demek, cinler periler gibi giyinmek?