Nurbaki’yi Takip et


sıfat tecellileri açısından diğer varlıklarla insan arasında fevkalade önemli farklar vardır.

madde ve mana (, gönül, ) kombinezonlarından kuruludur. Maddesiyle diğer varlıklardaki çokluk kurallarına tabidir. Yani sıfattaki tekliklerin çokluk yansımalarından ibarettir.

Manası ise çok ilginç özellikler getirir. Manasına iki yönlü ilgi vermiştir.



9789753810456-tek-nur
  • Bir yönü nefsin çokluk aleminin yasalarına kapılıp, kişilik farklılık kazandıktan sonra kendini kudretli bir varlık saymasıdır. Bilincin, aklın gölgesinde insan kendini yaratıcı bir varlık saymaktadır. Hatta ileri giderek Allah’a kendini eş tutmaktadır.
  • Daha önemli yanı ise insanın ruh ve gönlüdür. Bu iki mana özelliği ile insan Allah ile özel bir irtibat (iletişim ve ulaşım) haline sahiptir. Allah sıfatlarının hangisini isterse ruh kablosundan insan oğluna intikal ettirmektedir.

Adem’in ilâhi vekâlet niteliği işte buradan doğmaktadır.

Allah insanı yaratarak onda tecellilerinin yansımalarını görmek istedi, bu nedenle ona ettiği an onu kutsallaştırdı. Nitekim, meleklere: «» dendiği zaman bu tecelliyi; bu yansımayı onda görün demek istemiştir.

Allah’ın insana, onun ruh koordinatlarından iletişim sağlaması insanın kesretteki (çokluk alemi) niteliği ile bağdaşmaz görünümdedir. Ne var ki, insan bu iletişimin Allah’a ait olduğunu; kendisinin hüviyeti icabı (kesrette) sonlu bir ferd olduğunu idrak ederse mesele çözülür.

Allah ve Kul (İnsan) - Dr. Haluk Nurbaki
Allah ve (İnsan) – Dr. Haluk Nurbaki

İşte insanın kendi kesretindeki halini idrak etmesine kulluk diyoruz.

Allah’ı ruh kanalı ile yansıyan tüm esrarı, sıfatları O’na aittir.

Bunu idrak kulluğun temel şartıdır. Aksi halde sapıtır, kendini Allah’dan bir parça sayar ki daha önce dediğimiz gibi İhlas sûresine ters düşer.

İnsanın kulluk sınırlarını iyi tayin ederek ve arınarak Allah’ın yansıma ve iletişimlerine daha uygun hale geleceği de ayrı bir gerçektir.

Allah’ın yalnız insana has tecellileri karşısında; kendini kulluğun arınmasına bırakanlar daha da yeni tecellilerle insan; Allah’ın kendini seyrettiği bir ayna haline gelir.

Tam tersine Allah’ın ruh kanalı ile iletişimlerini kendi gücü sananlar ise, yeni iletişimler kapısını kapatır ve kesrette (çoklukta) sıradan bir mahluk olur.

Ancak Allah’ın yeni tecellileri, yansımaları için Allah’a inanmak yetmez, O’nu içtenlikle sevmek gerekir.


Kaynak: Dr. Haluk Nurbaki, Tek Nur