Nurbaki’yi Takip et


Yemek yeme fonksiyonunu Ramazanda zapturapta alınması, frenlenmesi ciddi olarak bir bedensel dinlenmeyi, tazelenmeyi ortaya koyuyor. Şimdi, bu tazelenme ve dinlenmeye rağmen besinin, insan vücudu üzerinde fazla olarak yendiği zaman yaptığı tahrip, gönlün yanlışlarla doldurulmasıyla ortaya çıkan tahripten çok daha hafiftir. – ( Orucu)

Asıl gönül oruca muhtaçtır. Onun için ı iştiyâkla, asıl gönül bekler. Çünkü Ramazan dışında gönlün yanlışlardan kendisini arıtması için, içerisine her gelen yanlışlığı, çöp sepetine kağıt atar gibi atıp, gönlü lüzumsuzluklarla doldurmaması için nefsin çok ciddi olarak disipline edilmesi lâzım. Bu da fevkalâde güç hadiselerden bir tanesidir.



Gönül orucu ne zaman tahakkuk eder?

Hâlbuki Ramazan’da rahmet dolayısıyla, Cenab-ı Hakk’ın yardımıyla nasıl ki sabahtan akşama kadar yemek yemeyerek, ‘ın hücrelerimize, karaciğerimize verdiği bir sağlık ziyafetine kavuşuyorsak… Gönül de Ramazanın koyduğu disiplinler sayesinde kesinlikle kötülükleri doldurmaktan kaçınmak sırrına kavuşur. Yani Ramazanda ne kadar hatalı dahi olsa kıldığı namazlarla, okuduğu Kur’an’larla, tuttuğu orucun bedeninde sağladığı hassasiyetle gönlüne daha yakın olma hikmetine kavuşur ve bu yakınlık yavaş yavaş Ramazan’ın rahmetiyle birleştiği takdirde; o zaman gönül orucu tahakkuk eder.

9789753813587-nur-dolu-geceler

İşte! O zaman, gerçekten bir insanın maddî, manevî mutluluğunu Ramazan ayı tamamlamış olur.

Onun için, gönlün Ramazana olan iştiyakini hepiniz hayat tecrübelerinizden bilirsiniz.

Pek çok insan yaptıkları hataları, Ramazan gelsin de inşallah ben bunu bırakayım, bu hatadan vazgeçeyim diye zaten kendi kendine itiraf ederler. Yani şuur altlarında Ramazan’dan medet umma, medet bekleme, ondan bir hikmet, bir rahmet bekleme, bir müminin gönlünde yatar.

İşte gönül, onun için Ramazan’ı gerçekten çok arzular, bir an evvel gelip, onun manevî potansiyelinden yararlanmak, olduğunca içerisindeki pislikleri arıtarak, kendi kafasını dinleyerek, gönlün, gönül olduğunu anlamak için büyük bir iştiyâkla Ramazan’ı bekler.

Gönül orucunda iki unsuru tutturmak lâzım.

Gönül orucu dediğimiz zaman, bir kere temel ilke olarak tarif etmiş olalım ki; tıpkı maddî oruçta olduğu gibi, iki unsuru vardır:

  • Bunlardan bir tanesi, yemek yemeye, su içmeye benzeyen yanıdır. Yani, lüzumsuz bir şeyi gönle ithal etmemek, gönle kabul etmemek, orucun birinci faz’ı budur.
  • İkinci faz’ı da; tıpkı yine, bedensel , cinsel hayata bir sınır getiriyorsa belli bir saat süresi içerisinde, cinsel hayatı yasaklıyorsa, gönül orucunda da Allah’ı sevmeyenlerle buluşma, yaklaşma, dostluk yapmak yasaklanmıştır.

Demek ki, gönül orucunda iki farklı şeyi çok iyi isabette tutturmak lâzım. Ramazanda Allah’a imânı, Efendimize sevgiye yol bulmamış kişilerle mümkün olduğu kadar, hatta kesinlikle irtibat kurmamak lâzım gelir.

İktiza-i beşeriye dediğimiz, yani günlük hayatımızın icabı, akrabalık gereği, daire arkadaşlıkları dâhil bir takım münasebetler cereyan etmektedir. Bu münasebetlerde inancı olmayan, hatta Allah’a ve Resûlüne karşı düşmüş insanlarla, bir takım temaslarımız oluyor. Onlardan çok menfi cereyan alırız normal hayatımızda.

İşte! Gönül orucunda bir numaralı hâdiselerden bir tanesi bu irtibatı kesmektir.

Allah’a inanmamış, Fahr-i Kâinata saygı göstermemiş insanlarla gönlünün bütün münasebet tellerini kesmek lâzım gelir. Yani onların yakini olmak şöyle dursun, onların varlıklarını bile hissetmeyecek kadar gönül kapımızı kapatmamız lâzım gelir.

İşte bu iki unsuru bir araya aldığımız zaman, gönül içerisine Allah’ın sevmediği kişileri almadığımız takdirde, bir de gönle olur olmaz şeyleri doldurarak iç dünyamızı kirletmekten vazgeçtiğimiz takdirde gönül orucunu tutmuş oluruz.

Gönül orucu nasıl bozulur?

Gönül orucunun pratik anlamda bozulmasını şöyle sıralamak lâzım. Nasıl ki oruçta, yemeyeceksin, içmeyeceksin diye bir takım kaideler varsa, gönül orucunda da bir takım kaideler var.



  • Bunların başında da gönül orucunda, dünya zevklerinin, dünya bağlarının, dünya ihtiraslarının, kesinlikle durdurulması gelir.

Dünya ihtirasları içerisinde “şunum da olsun bunum da olsun şunu da alayım bunu da alayım” dememek gerekmektedir. Yahut elindekiyle kifayet etmeyerek daha büyük heveslerin peşine düşmek bir defa gönül orucu bakımından yasaktır.

Dünya, manânın yanında bir leşten ibarettir.

Allah’a rıza itibarıyla tam teslim olmak. Allah’ın kendisine rezzak sıfatıyla lütfettiği her şeyi büyük bir mutlulukla, şükürle karşılama ve kesinlikle dünyaya ait şeylere itibar etmemek lâzım gelir.

‘in verdiği misâlde; ashabıyla giderken, bir ölmüş koyuna rastlarlar, sıcağın tesiriyle kokmuştur. Ashab tuhaf bir ürperti içerisinde oradan ayrılmayı isterken, Efendimiz, “Beğenmediniz değil mi? Çok nahoş gördünüz. İnanınız ki, işte, dünya bundan ibarettir.”

İşte, Dünya, manânın yanında bir leşten ibarettir. Çünkü ölüdür mânânın yanında, çünkü mânâ devamlıdır, dünya fânidir. Mânâda yaşlanmak, yıpranmak, usanmak yoktur. Hâlbuki dünyada yıpranmak da vardır, usanmak da vardır, yaşlanmak da vardır. İşte bundan dolayı mânâya nazaran hesap edilirse bir nevi leştir dünya.

Onun için, dünya rağbetini gönlün içerisinden en az Ramazan boyunca çıkarıp atmak lâzım ki, gönül orucunu tutmuş olsun.

Gönül de Ramazanda revizyona tabidir

Gönül orucunun bu hassas özelliği… Teknolojide bir âlet ne kadar hassas olursa, o kadar itina ister. Bir fotoğraf filmi ne kadar hassassa, çekim sırasında o kadar az hata yapmak lâzım gelir, o filmi kullanırken.

Yani hassas olan şeyler kolayca yıpranmaya ve bozulmaya mütemayil olduğu için dikkat etmek gerekir. Bu eşyanın zatında vardır.

Gönül de insan vücudunun en hassas yeri olduğu için çabucak eskimeye, delinmeye, yırtılmaya… Bir başka anlamda kırılmaya mütemayildir.

İşte! Ramazan boyunca gönle koymamaya dikkat edeceğimiz yanlışlıklar dolayısıyla, bu tamiratı, bu revizyonu yapmış oluruz. Şimdi nasıl ki, bir karaciğer, bir bağırsak hücresi Ramazan boyunca bir yıllık yıpranmasını, bir yıllık eskimişliğini, ölmüş hücrelerini revizyona tabi tutar, tamir ederse; gönül de tıpkı öyledir.


Kaynak: Dr. Haluk Nurbaki, Nur Dolu Geceler