Çağımız insanların birbirine çamur atmasını, birbirinin yapmasını âdeta teşvik ediyor. Çünkü birçok insanlar gerek yaşantı bakımından gerekse davranış bakımından o kadar farklı olarak bir araya gelmiştir ki, çağımızda, yani değil kuşaklar… “Üç beş sene yaş farkındaki” insanlar dahi davranışları, yemek yemeleri, giyinmeleri bayağı bayağı farklıdır. Yani bir evde düşününüz ki; bir dedenin, dedenin oğlunun, onun da kızının, daha doğru küçük çocuklarının tarzları tamamen değişmiştir…


Takip et: Instagram, Facebook, Twitter, Youtube
Spotify, Apple Poscast, Amazon Music, Google Podcast, Pocketcasts


Bu tarz da en çok bir tanesi, toplumumuzun iç yarasıdır. Kesinlikle! 'in bir numaralı düşmanı diye ilan ettiği dedikoduyu” bir türlü bırakamaması, bırakamayışımızdır.

Dedikodu fevkalade ağır şartlar içerisinde

Buna çok dikkat etmemiz lazım. Çünkü dedikodu telafi edilecek bir değildir. Fevkalade ağır şartlar içerisinde; dedikodu yapan kimsenin Cenabıhakk'a gerekli tövbeyi usulüne göre yaptıktan sonra dedikodu yaptığı kimseyle de gidip helalleşmesi lazımdır. Ben senin hakkında şöyle söyledim, “Beni affet” diye.

Bu kadar önemli bir şeydir.

Kadınların iffetine saygı

Bunun yanında çok önemli, yine ayeti kerimeyle, kadınların iffeti hakkında fevkalade saygılı olmamız , kendilerine hiçbir şekilde imalı bir iftirada bulunmamamızdır.

Toplumumuzu içten içe kemiren bir önemli hadise de budur.

Hacdan gelen bir kimse, komşu kızının biraz açık – saçık giyindiğini görür de ona “bir isnat ederse pek yazık olur”. Çünkü ayeti kerime var:

“İyi düşünün” diyor. “Kadınlar hakkında iftira etmeyi bırakınız, hüsnü zan gösteriniz” diyor.

Nitekim, toplumu ahlaksızlaştıran formüllerden bir tanesi de budur. Önünüze gelene çamur atarsanız, önünüze gelene damga vurursanız; iffet gibi, ismet gibi, namus gibi şeyleri değer yargısından çıkartırsınız.

Bir insanın… “Nedir iffetsizlik, nedir haysiyetsizlik?” bunu çok iyi ortaya koymazsanız hele hele iftira ederseniz bunun içinden hiç çıkamazsınız, bu sefer tabiileştirirsiniz.

Çok itinalı bir şekilde, bilhassa hacdan gelen kardeşlerimizle; iftira, dedikodu ve yalanla, gururu terk ettikten sonra çevrelerindeki insanlara örnek olmaları gerekiyor.

O kadar örnek olacak ki ve âdeta gençler “Bu adam ne kadar ahlaklı ne kadar yumuşak…”

Bu vesileyle bunu da söyleyeyim; İslam fevkalade yumuşak adamdır, toleranslı adamdır. Çünkü her şeyi 'tan bilen, 'ın yüceliğini tanıyan insan sert, asabi mizaçlı, onu azarlayan, buna dur diyen insan olamaz! Bu bakımdan, yumuşak tavrıyla, temiz ıyla herkesin elinden tutma esnekliğine, öyle bir örnek olmalı ki; adam kendi ından rahatsızsa “Yahu bu amca bu kadar iyi; hacca gitti de orada olduysa ben de gideyim de bu güzel ahlakları bürüneyim” demesi gerekir.

Ne yazık ki bunları şimdiye kadar dedirtemedik. İnşallah bundan sonra dedirtiriz.


Alıntı: Sohbeti