Bilindiği gibi bütün insanlar arasında hatta inanmayan arasında bile kader düşüncenin en önemli konularından bir tanesidir. Çoğu kez bir türlü bütün ayrıntılarıyla bilinemeyen, zaman zaman yanlış telakki edilen, zaman zaman insanın hayattaki ümitlerini alt üst eden hatta hatta imanından eden çok önemli bir konudur.
Nurbaki’yi Takip et
Kader konusunda…
Kader konusunun “çok karışık” olmasının nedenlerinden bir tanesi: bir takım bilimsel gerçeklerin uzun yıllar sezilememesidir. Yani, mesela bir kompüter, mesela bir insanların genetik şifreleri yani soyut şekilde hazırlandığı hücresel yapıları ancak daha elli senedir tanınabildiği için ondan evvelki yıllarda kaderin mutlak oluşu ve bunun nasıl değişebileceği konusunda bir türlü selâmetli, açık bir yol bulunamamıştır.
Önce size, kaderin nasıl kavranması lazım geldiğini anlatmak istiyorum. Birtakım kelimeler vardır; bugün, bilim lisanında “Latin” kökenli gelişerek ortaya konulmuş kelimeler vardır bir de “Arapçadan” gelen, Kuran‘dan gelen, hatta “halk arasından” yansıyan kelimeler vardır. Bu kelimelerin, birbirinin karşılığını bilmediğimiz için ekseriyet farklı sanıyoruz.
Biz ona kader verdik!
Mesela, Cenabıhakk’ın Kuran’da “Biz ona kader verdik” diye emirleri vardır. “Kader verdik” demek tam manasıyla, lügat manasıyla “programladık” demektir. Şimdi, kader bahsinde düşününüz ki “program” kelimesini “Biz kader verdik” ten farklı telakki edersek, öğrenmemiz mümkün değildir!
Böyle bir kelime de mesela “zerre” kelimesidir. Zerre kelimesinin Arapçada ki karşılığı “atom” anlamındadır. Latince kökenli kelimelerde atom ne ise Arapça kökenli kelimede “zerre odur.” Bu bakımdan kader kelimesini ve kader bölümünü iyi anlamak için “Kader verme, takdir olunma olayını” programlanmış olma manasına geldiğini peşin bildirmek istiyorum.
En önemli iki konu: “kadere ve ahirete” iman!
Demek ki insan hayatında en önemli iki konu: kadere ve ahirete imandır. Kadere imanın en zor yanı mesuliyettir, yani herkes bilmektedir ki birçok hadiseler kendi hayatında, kendi iradesi dışında cereyan eder.
Yani insanlar bir mesleğe kendisini hazırlar, bir işe kendisini hazırlar, bir evliliğe kendisini hazırlar… Ama bu hazırlamalarını hiçbir rolü olmadan bambaşka bir hayata intikal ettiğini görür. Yani istediği mesleği seçemez, istediği evliliği yapamaz, istediği tarz bir ticaret kuramaz… Bütün bunları göre göre insan kendisinin dışında bir kudretin, kendi hayat tarzına hâkim olduğunu ister istemez kabul eder.
Ne var ki; bu kabulleniş bir yandan da insana o kadar şiddetli yansıyabilir ki “Benim elimde bir şey yoktur, bütün hadisat önceden takdir edilmiştir, o halde ben bunu ancak bir seyirci gibi seyretmeye mahkûmum” der. İnsanı paniğe, güçsüzlüğe hatta hatta sonunda inkâra kadar götürebilen bir başka uçuruma çeker.
Diğer yönüyle de insan her şeyi kendim yaptım sanarak, her şeyi kendim yaparım sanarak bir nevi isyana ve inkâra gidebilir.
İşte bütün bunları ayrıntılarıyla size anlatmak ve sizi imanın tüm önemli maddesinde Kuran’ın, Allah‘ın istediği istikamette, bütün ayrıntılarda bilgilendirmek istiyorum…
***
Program Başlıkları
- KADER BAŞLI BAŞINA BİR MADDEDİR
- KADERE İMANIN EN ZOR YANI MESULİYETTİR
- BİLİMSEL KEŞİFLER IŞIĞINDA KADER KONUSU
- KADER BAHSİNDE “KELİMELERİN” KAVRANMASI
- EVRENİN YAPISINDA BİR PROGRAMLANMA VARDIR
- Fizik Yasası Maddesel Varlıkların Kaderidir
- Önceden Kaydedilmiş Bir Değişmezlik Vardır
- ALLAH’IN YARATIŞTAKİ VAZGEÇİLMEZ YASASI
- KENDİ HAYATIMIZDAKİ KADER OLAYI
- İrade-İ Külliye, İrade-İ Cüziye
- İrade-İ Cüziye: Bir Tercih Olayıdır!
- Allah Kendisine İmanı Kesinlikle Muhayyer Bırakmıştır
- Hâkim Olan İlahi İradedir
- İnsanların İradeyi Seçiş Tarzındaki Yapısal Özellikleri
- İNSANLARIN KADERİ DEĞİŞİR Mİ, DEĞİŞMEZ Mİ?
- Kaderin Anahtarı
- Sadakayla Ömrün Uzaması
- Hayattaki Tatbikattan Bazı Şeyler
- Akıl Cenabıhakk’a Kulluk Yapmamız İçin Verilmiştir
- Bir Müslümanın Meskenet Sahibi Olması Mümkün Değildir
- Gayret Çok Önemli Bir İbadet Tarzıdır
- Kaderin Evvel – Sonra Yazılması
- HAYIR VE ŞER
- Şer Cephesi
- Şerre Karşı Zaaf Şeytanın Bir Oyunudur
- Efendimizin En Büyük Amacı İnsanlığı Kurtarmaktı
- İslamiyet‘teki Teslimiyet ve Gayreti Senkronize Etmek
- KADER TECELLİLERİNİN TARTIŞILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR
- TESLİMİYET: MUTLULUĞUN ANAHTARIDIR!
İçerik no: 5736
Gösterim: https://www.youtube.com/watch?v=oQJQXmzGT9s