Tasavvuftan gelen önemli bir tanımıyla, Kurban Bayramı biliyorsunuz celali bir tecellidir. Ramazan Bayramı da cemali bir tecellidir. Celali tecelli haşa Cenabıhakk’a ait bir sertlik manası taşımaz, şiddet manası taşır.
Kurban Bayramı’nda müminlerin hep beraber Allah‘ın arş sistemi etrafındaki niyazları, tavafları, dönüşleri, öyle kuvvetli bir ilahi cereyan çeker ki, bu ilahi cereyan bir şiddet ifadesidir. Ondan dolayı da bu şiddetin ışığı altında hem tövbeler çok kolay af olur.
Ama bu Kurban Bayramı sırasında özellikle hataya düşmemek lazım gelir. Yani hatalar da katlanır Kurban Bayramı sırasında.
Allah bu günleri hepimize İnşallah hayırla, Cenabıhakk’ın sevdiği istikametle yaşamak nasip etsin. Ondan dolayıdır ki gerek haccın gerek ise Kurban Bayramının bütünüyle ayrıntılarının fark edilebilmesi, insanın insanlığını fark etmesini sağlar.
Yüce kitabımızın en önemli sırlarından bir tanesi Allah, kul ve evrenler arasındaki akıl almaz hikmetleri, gayb hikmetlerini üstü kapalı olarak… İnsanı şaşırtmadan, insanın tahammülünü bozmadan dinletmesidir.
Kurban Bayramı sırrı içerisinde insanı dünya telaşı
İnsanı takdim ederken, Cenabıhakk’ı anlatırken Yüce Kitabımız o kadar akıl almaz bir üslupla, o kadar bin bir güzellik içerisinde anlatmıştır ki hem kimsenin havsalası çatlamaz hem de insan adım adım, nokta nokta, büyük bir hızla Cenabıhakk’a yaklaşma, evrenleri tanıma fırsatı bulur.
Kurban Bayramı sırrı içerisinde insanı dünya telaşı, dünya kavgaları içerisinden alıp, onu arıtarak Cenabıhakk’a takdim edilecek sırra getirmek, Kur’an sanatının Allah’ın mucizevi bir hikmettir.
Bundan dolayı ki Cenabıhak insanı bir maddesel nokta iken, alıp ona sonsuz Kuran güzelliğinde namazda hamda alıştırarak, infakla gönlündeki dünya tutkularını silkeleyerek ve en sonunda da Kurban Bayramı’nda hacca götürerek onu, yıkanmış arınmış, hamd içerisinde kulluğunu bulmuş ve sonunda Allah’ına kavuşma noktasına gelmiş bir kul olarak yüceltmektedir.
Dr. Haluk Nurbaki radyo programından alıntıdır.