nasıl mutlu olur? Asliyetine yaklaştığı, rücu ettiği… Hatırladığı zaman mutlu olur. İnsanların yeryüzündeki mutsuzlukların en önemli yanlarından bir tanesi “beden kafesidir”, ruhun hapsolmasıdır.


Nurbaki’yi Takip et


Ve insanlar ne kadar mutluyum sanırsa sansın, o ruhun hapis olması iç dünyada bir yeis bir yorgunluk bir mutsuzluk gösterir. Ayrıca böyle bir mutsuzluktan kurtulması için insanın ruhuna kendi dünyasını hatırlatması lazımdır… Ki namaza davet ederken ın “Haydi namaza, Haydi felaha!” demesindeki hikmet budur.

Ruh ancak namaza durduğu zaman mutlu olur. Çünkü kendi hür yaşamını hatırlar. Bedendeyken hapis olmuştur. Eğer, kendi hür yaşamını hatırlamazsa devamlı surette hücrede kalmış bir mahpus gibi mutsuzdur.



Şu hâlde insanın mutluluğunu temsil eden bu hadise nasıl olur da “Bir bebekte” gülmek şeklinde, mutluluk şeklinde yansıyabilir? İşte, bu hem ruhun mutlak varlığının üç meşru delilinden bir tanesidir hem de ruhun kendi mekânına yaklaşım duygularının sezgisidir.

Tasavvufta, yeryüzüne intikal eden bir bebeğin cennetle irtibatının tamamen kesilmediği, ara sıra cennetle irtibatının devam ettiği ve bu sayede dünyaya alıştırıldığı bildirilmiştir.

O çocuk dünyaya alıştırılma safhasında bir an için cennet hayatından birkaç tane fotoğrafın yahut görüntünün içerisine girdiği zaman “Gülme işlevi teşekkül eder” ki, o hem ruhun varlığını gösterir hem rüyanın menşeini gösterir.

Allah’ın rüyayı insana lütfetme hikmeti

ne kadar inansa da ruha imanı, manaya imanında çürüklükler vardır. Maddeyi aşamaması, insanın maddesel birtakım güçlükler karşısında her türlü çabasına rağmen aciz kalması, insanı paniğe götürür. Bu panik, insanların kendi ruhuna karşı imanında zaaflar uyandırır.

İşte, Cenabıhak zaafa düşen insanoğlunu daha diri tutmak için rüyasında bir tarz hayatın başka bir penceresini seyrettirerek “onun imanını” tazeler.

Biliyorsunuz, insanlar zamana ve mekâna tabi oldukları için dünyadayken “zamana ve mekâna mukayyet madde varlığı” olma şeklinde beyni yıkanır. Bu beyin yıkaması zaman ve mekâna bağımlılığı çoğaltır ve dolayısıyla ruhi terakkiye, manevi terakkiye engel olur.

Cenabıhak zaman ve mekânın bu dünyaya mahsus bir yasa olduğunu, yani evrende mekâna ve zamana bağımlılığın en azından dünyadaki gibi olmadığını bildirmek için bizi, rüyada ruhumuzun birtakım fonksiyonlarıyla tanıştırır.

İçerik no: 5894


Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=X22Q5EV3yKk

Bu sayfanın kısa adresi: https://nurbaki.org/5894