Açıklama
İnsanın en soylu duygusu, ölümsüz bir sonsuzluk tutkusudur. Evrenin sonsuz bilinmezlerinde bu sırrı yitik malımız gibi arar dururuz… Atomlardan, uzaydan, yıldızlardan, ışınlardan hep o sırrı sorarız.
Ve sonra da:
Ya, özümüzde, düşüncelerin maverasında yüce Allah’ın varlığını duyar ölümsüzlüğü tadarız. Ya da İnsanoğlu sonluluk cenderesinin azabında kahrolur.
Bu kitabımla sizi ölümsüz bir sonsuzluğun mekânına, gerçekler şehrinde bir geziye çağırıyorum. Yola çıkarken bir elime fiziğin, bir elime matematiğin fenerini aldım. Gölgelerden korkmayalım diye. Ve o binbir ışığın aydınlattığı şehre varınca, akılcı bilimin maverasında sentezi, sonsuzlukta kutsallaşan İslam fikir çilesinden tadacağız.
Akılcı bilim bahçelerinden bir buket
Bir başka deyimle metodumuz, akılcı bilim bahçelerinden derlenmiş bir buketle gerçeğe yaklaşımdır. Bu dekorda bir hata bulursanız kusur bana aittir. Muhteşem Allah güzelliği, evrendeki ilahi san’atın yüceliği, tüm eksiklerden ötedir. Erişilmez fildişi kulesinde; dehaların, zekâların idrakini seyretmektedir.
İslam fikir çilesi reformdan azadedir. Olsa olsa onu idrak için zihinlerin, bir atılım, bir reform yapması gerekir. Satırlarım arasında inançsızların yıllarca bilim diye sattığı masalların iç yüzünü seyredeceksiniz. Bu açıdan yüzyıllar boyu gerçeğe dil uzatanlara tarihî bir cevabı da yerine getirmiş oluyorum.
Bilim, evrendeki Allah san’atını bulmamız için verilen bir nizam öyküsüdür ve ondan dolayı ibadet sayılmıştır. Elbette, evrendeki yüzbinlerce ışından yedi tanesini zor görebilenlerin ilkel yargıları, böyle bir bilim şehrinde kalp akçedir, geçmez. Allah sanatı insanlık şerefine uygun bir sezgiyle seyredilir ve sonra hamd edilir.
Kainatın en yücesi efendimiz, ufuk insan, İslâm Peygamberi; Allah güzelliğini bestelemiştir. İşte biz ondan bir nağmeyi sunmak istiyoruz. Niyazım; efendimizin rızasının tüm inananlara, inanmak için çaba gösterenlere, ben fakir ve siz okuyanların üzerine doğmasıdır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.