Ben size ifade edeyim. Bir ruh Cenab-ı Hakk müsaade etmek şartıyla bütün lisanları konuşur. Bütün bilinmezleri bilir. Zaman diliminin öncesini de tamamıyla bilir.
Nurbaki’yi Takip et
Çünkü ruh, zamandan ve mekândan münezzehtir. Neden, Allah kendi ruhumdan nefh ettim diyor. Allah’a ait bir şey olduğu için zaman ve mekânla mukayyet değildir.
Reenkarnasyon Gerçekten Var mıdır?
Onun için rüyalarınızda maziden bir adam görüyorsunuz. Beş yüz sene, yedi yüz sene evvel yaşayan bir veliyi görüyorsunuz ve diyelim ki “Hacı Bayram Veli Hazretlerini gördüm.” diyorsunuz. Nasıl tanıdın? Ruh tanır çünkü[1].
Ruhun yeteneklerini bilmedikleri için, ruhun birtakım kısa devre yapan hâdiselerini almışlar, büyütmüşler. Birkaç tane hâdise olmuş böyle… Ama ruhun yeteneği bu.
Ruh isterse bütün insanların cereyanlarını alıp o insanların bütün hayatındaki akıntıları, geçinişleri, dertleri, hepsini dile getirebilir. Görmediği insanları görebilir. Hiç tanımadığı insanla o insanın yaşadığı aşkı anlatabilir.
Ruhun bu yeteneği çok sınırsızdır.
Kimler Reenkarnasyona İnanır?
Ama niçin bu kadar üzerinde duruyoruz? Reenkarnasyona inanan insan der ki “Ben şimdi şu dünyaya geldim.” Diyelim hali vakti de iyi. “Yaşayayım, keyfime bakayım. Hiçbir kayda tâbi olmayayım. Sonra bir daha fakir olarak gelirsem, o zaman ibâdet edeyim.” der[2].
Reenkarnasyon Dinimizde Var mı?
Bu, tümüyle Kur’an’a aykırıdır. Kur’an’daki bir ayeti zorla yorumlayarak “Kur’an’da vardır.” diyenler hiç düşünmüyorlar mı, Ruz-u mahşere çıktığı zaman kime hesap verecek? Herkes hesap verecek[3].
Yani tümüyle Kur’an’a aykırı bir hâdisedir reenkarnasyon. Dinlerin temelindeki felsefeyi, öldükten sonra diriliş ve hesap veriş müessesesini yok eden bir şaşkınlıktır. Tâ, eski Hint hurafelerine dayanır.
Eski Hint hurafeleri, hayvanların sırayla insan haline gelene kadar birtakım merhaleler geçirdiklerini düşünürlerdi. Bir nevi evrim gibi görürlerdi.
Bu, insanoğlunu saptırmak için kullanılan, arkasında mutlaka yine hakikat düşmanlığı olan bir propaganda unsurudur[4].
Editor notları:
- [1] Burada, Hicr Suresi 29. ayette geçen “Ona ruhumdan üfledim” (نَفَخْتُ فِيهِ مِن رُوحِي) ifadesine atıf yapılmaktadır.
- [2] Reenkarnasyon inancı, kişisel sorumluluğu erteleyici bir anlayış sunduğu için İslam’daki “bu dünya imtihan yurdudur” prensibiyle çelişir. Kur’an’a göre, hayat bir defadır (Bkz. Enbiya 21/95).
- [3] “Ruz-u mahşer”, kıyamet sonrası insanların hesap vereceği gündür. Bu hesap verme fikri, reenkarnasyona dayalı “yeni şans” anlayışıyla bağdaşmaz.
- [4] Evrimsel bakışla karıştırılan bu kademe fikri, klasik Hindu metinlerinde “karma” yasası ile ilişkilidir. İslam, insanı başlangıçtan itibaren eşref-i mahlûkat (yaratılmışların en şereflisi) olarak tanımlar ve hayvandan insana geçiş fikrini reddeder.