Tüm insanlara karşı sonsuz merhamet ve sevgi, Efendimiz ahlâkının en net çizgisidir[1]. Bu sevginin en bariz görüntüsü, kendindeki nimetleri başkalarıyla paylaşmaktır.


Nurbaki’yi Takip et


İnfakın Nefs Terbiyesindeki Yeri

Bu nedenle kendindeki nimetlerden başkalarını yararlandırmak; yâni infak etmek, nefse karşı yürütülen eğitim programının temelidir.



Bir müminin derdini kendisi için dert edinmeyen, garip ve kimsesizlere el uzatmayan çok yadırganmıştır. Günümüzde, mutluluğundan infak, aynı tarzda uygulansa dertli insan kalmaz.

Garip bir komşuya bir akşam çayı ikram etmek, dertli bir dostunu teselli etmek bile Kur’an’ın kesin emirlerindendir.

İnfakın bu bölümünde çok büyük sevap vardır. Din yücelerimizin «gönül alma» şeklinde tanımladıkları bu infak, günahları mum gibi eritir[2].

Kardeşlik Bağı ve Toplumsal Felâh

İnananlar birbirinin kardeşidir[3] ve bu kardeşlik paktı ebedîdir. Hiçbir şart onu değiştiremez[4]. Müminler, belli konularda, belli davranış ve düşünceleri yansıta yansıta öyle bir düşünce birliğine varırlar ki; duygular dahi birleşmeye başlar[5]. İnfak müessesesinin de iyi işlemesi, o toplumdaki tüm kırgınlıkları, çatışmaları kaldıracağı için içtimai bir felâh getirir[6].

Eğer insanı tanırsak ve insanın Asr Suresinin sırrı içerisinde gelişen hikmetlerini anlarsak, hüsrandan kurtuluruz. Aksi takdirde Kur’an emretmiştir, bütün insanlar çağlar boyu hüsrana mahkûmdur. Ancak iman edenler, güzel yaşayanlar, sabırla hak üzere olanlar hariç.

Bu emri, bütün insanlar yalnız manevi hastanelerde değil, maddi eczanelerde bile duvara yazsalar her halde çok iyi olur.

Hak Tavsiyesinin Özeti

Hak tavsiyesini kısaca 5 önemli maddede tekrarlarsak:

1. Her işte sırat-ı müstakimi bulma, bunu hem kendine hem başkasına tavsiye etme.

2. Hakkın, yani hakikatin ortaya çıkması, hakkın korunması için her türlü fedakârlığı yapmak. Olaylar karşısında pasif kalmadan, daima aktif hareket ederek çevrede hakkın, doğrunun yaşamasını sağlamak.

3. Herkese daima gerçekleri anlatmak, Hakk’ı öğretmek, hatta öldükten sonra bile sözleri Hak tavsiyesi olarak kalmalıdır. Bu madde, özellikle bir olay olmadan önce dahi, daima Hakk’ın anlatılmasını daim kılmaktadır.



4. Hakka riayetin zor olduğunu, nefsin ağrına gittiğini bilerek, hak içinde sabrın sırrını da beraber anlatma.

5. Sabreden zafer bulur (men sabere zafera) özlü sözünü anlatarak, zaferin sabırla mümkün olacağını, hakkın böyle koru-nacağını anlatma.

Asr Suresi ve Hüsrandan Kurtuluş

Asr Suresi’nin her şer ve sıkıntı halinde sık sık okunması gerekir. Böylece sabır ve Hakk’a manen yaklaşmış oluruz. Bu süre, hak tavsiyesiyle Âdiyât Suresi’ne, hüsranda kalanların tanımı yanıyla da Hümeze Sûresi’ne irtibatlıdır[7].


Not:

Bu metin, Dr. Haluk Nurbaki’nin (kaynakçada belirtilen) eserlerinden alınan ifadelerin, kavramsal bir bütünlük gözetilerek derlenmesiyle oluşturulmuştur. Metindeki tüm ifadeler Nurbaki’ye ait olup, amaç; farklı eserlerinden seçilen kısımları, tek bir tefekkür metni çerçevesinde bir araya getirmektir.

Kaynakça:

Bu sayfanın kısa adresi: https://nurbaki.org/7878