Efendimiz‘in eteğine yapışın. Efendimiz’in ahlâkına, miligram miligram da olsa bulunmaya çalışın. Toparlamaya çalışın ki bereket sırrı gelsin.
Nurbaki’yi Takip et
Bereket ve müminler
Çünkü Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda “Bereketini müminlere de ver” diyor. Ne verirse Allah, müminlere de ver diyor. Bırakmıyor müminleri. O zaman müminlik vasfı ortaya çıkıyor. “İbâdillâhis-sâlihîn” şeklinde tecelli eder dikkat ederseniz, “ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn”; salih olan kullarına da ver. “Ve alâ mü’minin” demez.
Salih olan, iyi olan kul ne demektir?
Efendimiz’in böyle mikroskobik, bir zerrecik huyunu, ahlâkını taklit edebilendir.
Yapamayız ama… Komşumuz camı kırdı diye kan gövdeyi götürürse o zaman kalkıp hangi bereketten dem vuracaksın? Senin artık bereketle ilgin kesildi.
Günde kırk rekât, en aşağı yirmi iki defa oturuyorsun Ettehiyyatü okuyorsun da Ettehiyyatü’nün bereket sırrını niye talep etmiyorsun?
Cenâb-ı Hakk’ın sana verdiği nimetlere, Efendimiz’in sana yaptığı taahhütnamelere inanmıyor musun? İnanmıyorsan güle güle git.
Niye yatıp kalkıp kendini yoruyorsun? İnanıyorsan bir sadakat göster.
Yâsîn’i Kimin İçin Okuyorsun?
İşte, Yâsîn’le açılacak bu sır! Habîb-i Kibriyâm, Kur’ân’ın kalbi Yâsîn’dir demiş, Yâsîn okuya okuya gönül Kur’ân’ını aç diyor Cenâb-ı Hakk.
Biz aşağı yukarı dört yüz senedir Yâsîn’i mezarlık tezkeresi yaptık. Sanki -hâşâ- cenaze levazımatının bir parçası gibi görmeye başladık. Kefen al, gül suyu al, şunu al, bir de Yâsîn oku… bu hale getirdik. Bunun hesabını üç yüz senenin insanlarından soracak tabii.
Alıntı: Dr. Haluk Nurbaki, Resulullah’ı Nasıl Bilirsin?
