Afyon’da Hodgkin’li[1] bir hastam vardı. Geldi, gitti en sonunda komaya girdi. Yalnız mümin bir çocuktu.
Nurbaki’yi Takip et
Çocuğun babası geldi. Fakirdi de… Zengin birinin dükkânında oturuyorduk. “Aman” dedi “Kefen parası! … Çocuk gidiyor! Geceden beri komada!” dedi. Dükkân sahibi de para verdi. Neyse…
İkindiye doğru adam tekrar geldi. “Aman doktor! Bir şey oldu… Olacak iş değil!” dedi. “Bizim oğlan kalktı… Buraya geliyor.” dedi.
Geldi çocuk… Ne kefen bezi ne koması ne ateşi ne karaciğeri ne dalağı… Hiçbir şeyi yok! Güreşe çıkartsan çıkar, o halde. “Ne oldu filan?” ölçtük, biçtik…
“Âmân Ya Resulallah” Çağrısı
İşte, koma halindeyken çok sıkılmış “Âmân Ya Resulallah” demiş… “O anda, böyle geldi, eliyle bir şey yok yavrum merak etme” dedi, diyor.
Biz bunları gözümüzle çok gördük. Sonra… Bir hastam da “Âmân!” dedi. Kırık kemiklerle kalktı abdest aldı.
Yani bunlar mucize… Hikâye falan değil!
Biz imanımızı kaybettiğimiz için bunları hayal görüyoruz da bir kimse de çıkıp demiyor “Yahu ben bunu niye hayal görüyorum? On dört asır evvel oturmayı, yıkanmayı, temizlenmeyi, elektronu atmayı, karaciğerinin sağlığını sağlamayı, hepsini bir insan nasıl verir?” Asıl mucizenin süperi budur!
Hz. Musa asasıyla vurmuş da… Firavun orada kaybolmuş… Bunlar bir şey değil ki! On dört asır evvel, bütün dünya ilminin henüz daha çözemediği kadar güzellikte bir hayat tarzı tanırsa… Bundan daha büyük mucize olmaz ki!
Onun yanında, kırık kemikle kalkması da Hodgkinlinin temelli iyi olması da fasa fiso kalır. Asıl büyük mucize budur!
En Büyük Mucize: Efendimizin Rahîm Sırrı
Aklın, hayalin, ilmin… Hiçbirisinin olmadığı devirde en güzelini getirip sana öğreten ve hâlâ da sana “Allah!” dedirten Efendimizin Rahîm sırrıdır…
Yine Efendimizin bir ismi de biliyorsunuz… Sıfat-ı İlâhilerin birkaç tanesini Efendimize tecelli ettirmiştir, Allah. Bunlardan bir tanesi de Rahîm sırrıdır. Kuran’ı Kerim’de 114 defa Rahîm kelimesi geçer[2]. Yalnız Esma-ı Hüsna olarak geçer. Allah kendinden bahsederken “Rahîmim” diye bahseder. Bir yerde yalnız “Habibim sen Rahîm bir Resulsun” diye bir âyet-i kerime vardır.[3] Rahîm’in 115’inci defa geçişi, Resulallah Efendimize direkt olarak hitap etmesidir.
Kaynak: Dr. Haluk Nurbaki, Efendimizin istediği iman, Cami Vaazları
Dipnot
- [1] Editör Notu: Hodgkin hastalığı (Hodgkin lenfoma) olarak bilinen bir tıbbi durumu ifade ediyor.
- [2] Editör Notu: “Rahîm” kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 114 defa geçmektedir. Bu kullanım biçimleri arasında “er-Rahîm” (34 kez), “Rahîm” (60 kez) ve “Rahîmen” (20 kez) formları bulunmaktadır.
- [3] Tevbe Suresi, 128. Ayet. Editör notu: Ayrıca, “Habibim” ifadesi için şu örnekler göz önünde bulundurulmalı; Kalem, 68/4: Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. / Al-i İmran, 3/31: Ey Peygamber de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. / Ahzap, 33/21: Resulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. / Darimî, Mukaddime, 8; Tirmizî, Menakıb, 1: İbrahim halilulah, Allah’ın dostu; Musa, safiyullah, Allah’ın seçkin kulu; ben ise -Allah’ın bana bir ihsanı ve bir ikramı olarak- habibullahım, Allah’ın sevgili kuluyum.