“Mürşidimi arıyorum, ne yapmalıyım?” başlığı altında hazırlanan bu içerik, Haluk Nurbaki’ye göre mürşidi arayış yalnızca bir insan rehberini değil, kulun Rabbine yakınlaşma muradını, nefsi aşma niyetini kapsayan çok boyutlu bir yürüyüşü ifade eder.


Nurbaki’yi Takip et


Bu içerik, Nurbaki’nin yayımlanmış eserlerinden yapılan doğrudan alıntılarla yapılandırılmış; alıntılar, kaynaklarıyla birlikte verilmiş ve okuyucunun meseleyi sadece bilgiyle değil, içsel yönelişle değerlendirebilmesi amacıyla editoryal bağlam içinde sunulmuştur.




Her velî mürşid değildir, her mürşid velî değildir.

, irşâd eden, aydınlığa çıkaran demektir. Aydınlığa çıkarır ama, velî olmayabilir… makamı kazanmış bir kimse de mürşid olmayabilir, belli bir cemâate vazifeli olarak eğitim yaptırmamış olabilir.” (Velîler Deryasından Katreler)

Açıklama: Bir kişinin çok yüksek manevî hâllere ulaşmış olması, onu mutlaka ‘mürşid’ yapmaz. Mürşidlik, halkın terbiyesi için vazifelendirilmiş özel bir görevdir.


Mürşid ararken veli sıfatına değil, irşad sıfatına bakılır.

“Kur’an eğitimini, İslâmî ilkeleri, insanların yaşayışlarındaki hataları çok iyi bilir. Bunları tatlı dille tashih etmenin usullerini de çok iyi bilir. Bu bir mürşiddir.” (Velîler Deryasından Katreler)

Açıklama: Gerçek mürşid, insanı kırmadan, çizgisinden ayrılmadan ruhu eğiten kimsedir. Karizma ya da keramet değil, ilim ve hikmet ön plandadır.


Velâyet, mürşidlikten bağımsız ilahî bir doğuştur.

“Velilik demek mânâ âlemine yansımak demektir… Bu bir doğuş meselesidir, Cenâb-ı Hakk’ın kalbe yansıttığı bir rakstır.” (Velîler Deryasından Katreler)

Açıklama: Velîler, Allah’tan ilham alır ama bu onları otomatik olarak mürşid yapmaz. Mürşidlik halka dönük, öğretici bir vazifedir; velâyet ise manevî hâl derecesidir.


Mürşid bir sistemin temsilcisidir, kaynak sorulmaz.

“Velînin kendisi kaynaktır. Bu çok enteresan bir şeydir. Bir kimse ‘Mevlânâ şöyle demiştir’ dediği zaman ‘kaynağı nedir’ diyemezsiniz.” (Velîler Deryasından Katreler)

Açıklama: Bir mürşid, sadece kitaplar aktaran değil; yaşanmışlık, sezgi ve ilhamla irşad eden kişidir. Onun sözü, yaşamla damıtılmış bir ilimdir.


Efendimiz’in tasarrufu olmadan velayet bile tahakkuk etmez.

“Tasavvufta bir kaide vardır, Fahr-i Kâinat Efendimiz’le tanıştırılmadan velayet tahakkuk etmez… Bütün büyük tarikatların kurucuları desturu Efendimiz’den alarak tarikatlarını kurmuşlardır.” (Nur Dolu Geceler)

Açıklama: Mürşidlerin silsilesi doğrudan Hz. Peygamber’e kadar uzanır. Bu bağ olmadan irşad olmaz.




Moderatör: , aslında irşad talebidir. Her güzel sohbet sahibi mürşid değildir. Her hikmetli kişi seni eğitmek için vazifeli değildir. Ama Kur’an’ı bilen, şeriatı yaşayan, kırmadan eğiten, irşad izni taşıyan kişiye rastladığında, bu senin için bir kapıdır.

Bu kapı sana açıldığında artık soru şudur: ‘Ben buna layık bir talip miyim?’

Bu sayfanın kısa adresi: https://nurbaki.org/7551