Nâmütenâhî besin imkânları içerisindeyiz. Kendi tembelliğimizden, kendi gayretsizliğimizden fakirleşmekteyiz. Fakirleşen gruplarımız da var ama Allah rızası için kabul edin ki dört dörtlük çalışan -gidip gördüyseniz onlar gibi çalışan- sabahtan akşama kadar didinen adamın Türkiye‘de aç kalması mümkün değil.
Dr. Haluk Nurbaki’nin Kevser Suresi Yorumu cami vaazları serisinden bir bölüm.
Nurbaki’yi Takip et
Bizim yapımızı çürümüş, onların yapısını parlak sanmayın, bunu onun için söylüyorum. Bizim iman yapımız birinci âyette buyrulan Kevser sırrına erdiğimiz takdirde bereket sırrı doğar.
Mutlaka gösterir bereket sırrını.
Bir insan nasıl ki Efendimiz‘e ters düştüğünde toplum olarak, fert olarak gittikçe ebterleşirse, bir insan aynı şekilde Efendimiz’e ters düşmeyip yakîn oldukça bereket sırrı doğar. Kendinizi ölçüp biçiniz; eğer bereket seziyorsanız Efendimiz’e yaklaşıyorsunuz demektir. Mutlaka gösterir bereket sırrını.
Her gün Ettehiyyatü‘de okuyoruz, Allah diyor ki Habîbine: “Ben sana, senin bana yaptığın tâzim ve iltifatları kabul ettim. Sevgili Habîbim sen de öylesin, bir de üstelik sana bereket sırrı verdim.” Sûre-i Kevser’in Kevser kelimesinde büyük hüküm manası var. Büyük hüküm, berekettir.
Binaenaleyh, bir yuva iman kadrosu içerisinde yoğrulmaya başladıkça o yuvanın içerisinde eşler namazlarına devam etmeye başladıkça, yavrular büyüklerine karşı saygı göstermeye başladıkça, namaz kılmasalar bile büyüklerine karşı saygılı olmaya başladıkça o yuvada bereket başlar.
Gösterim: https://www.youtube.com/watch?v=-oBIPSDvc9E