Bu kitap, Allah’tan (Elif), Ledün âlemi yolu ile (Lâm), Muhammed’e (Mim) gelen bir kitaptır.
Nurbaki’yi Takip et
Ledün âlemi, Gayb âleminin gönüllere açılan penceresidir. Bu nedenle bize bu ilk emir «Gayba iman» şeklinde gelmiştir. Bu yüzden Kuran ancak gönül kapısı açık muttakileri hidayete erdirir.
Elif Lâm Mîm: İlmin Anahtarı mı?
Kuran ilk üç ayetini şifrelerle başlatarak ilme bir metot anahtarı getirmektedir. İlim gerçekte insan zihninde çakan bir hayret şimşeğinden başlar.
Hayretten sonra » merak, meraktan sonra » araştırma, gayret başlar.
Kuran ilmin anahtarıdır. Bu nedenle ilme ait temel bir ilkeyi «Elif, lâm, mim» şifresiyle başlatmaktadır.
İnsanın bilinmeze merakı, hayreti… Sonra gayreti onu doğrudan ilmin en ufuk noktalarına eriştirecek niteliktedir. Harflerin seçimindeki bir incelik de ilmin ilk durağının, daha doğrusu ilk merhalesinin kompüter çağı olacağı imasıdır. Gerçekten binlerce yıllık ilmin ilk merhalesi, çağımız ilmi dolayısıyla kompüter merhalesidir.
Kalbin Kapılarını Açan Sır
Hazreti Ali Efendimiz «Elif, lâm, mim» için: «Esmâ-i İlâhidir» buyurmuşlardır. Bir sohbetteki açıklamasında: «Bu esmâkalb-i Muhammediye’ye intikal ettiğinde, Kuran o mübarek sinede okunmaya başlar» buyurmuşlardır.
Hz. Ali Efendimizin bu yorumundan anlıyoruz ki, Kuran’ın şifreleri olarak bildiğimiz bu harfler, Kuran’ın hem ayetleri arasında matematik bir ilgi sağlar ve ayetleri birbirine çözdürür hem de daha önemlisi kalbin bilmediğimiz esrar perdelerini açarak, oradan gerçek manevi hazine olan kalb-i sanûberiye götürür.
Şu hâlde burada «Elif-Lâm-Mim», ancak İlâhî hidayetten sonra kalbin sonsuz yüzeylerinde Kuran ayetlerini canlandırıp, işittiren İlâhî bir anahtardır. Bu yüzden de müstakil ayet olarak bildirilmiştir.
Kaynak: Dr. haluk Nurbaki, Bakara Sûresi Yorumu