وَالْقُرْآنِ الْحَكِيمِ (Vel kur'anil hakim.) Hakîm'in üç mânası vardır; Kur'an için üçü birden geçerlidir.
Takip et: Instagram, Facebook, Twitter, Youtube
Spotify, Apple Poscast, Amazon Music, Google Podcast, Pocketcasts
- a) Hikmetli,
- b) Kudretli, her şeye hâkim,
- c) Bozulması imkânsız bir sağlamlık (Muhkem).
Bu âyet-i kerîmenin başındaki vav (ve) kasem işaretidir. Daha önceki kitaplarımda da açıkladığım gibi: Arap edebiyatında kasem, bir hitap tarzıdır. Bilimsel konu konuşulurken daima ilmî bir örnek verilerek kasem edilir. Bu tarz karşılığın, Türkçemizdeki yeminle bir ilgisi yoktur.
Ancak Arapçada “Şu gerçeğe yemin olsun, şu gerçek hakkı için” anlamına kasem tarzı vardır.
Burada önemli olan kuran üzerine kasemdir. Hem de “Hakim olan Kur'an'a kasem olsun ki” cümlesindeki inceliktir. Bir edebî tarz zorunluluğu olarak Kuran'da pek çok bilimsel delil kasemleri vardır. Kur'an üzerine kasem, yalnız efendimizden bahsedilerek yapılmıştır.
Önsözde de değindiğim gibi Yâsin Sûresi, efendimizin sırrını evrenlere îlan hikmeti taşıdığından, allah, emirlerine :”Hakîm olan Kuran'a kasem”le başlamaktadır. Bu âyet, sûrenin üç önemli sırrı taşıdığını da dolaylı olarak ilan etmektedir:
- Hikmet
- Kudret ve Hakimiyyet
- Muhkem, yani kesinlik,
Bu nedenle Yâsin âyetleri, tartışılamayacak ilmî yasalar getirir. Bunları sırası geldikçe göreceğiz. Sûre 85, âyet 22'de bildirdiği gibi Kur'an levh-i mahfuz'dur. O'nun kompitür sisteminin Arapçaya çevirisidir.
Dr. haluk nurbaki'nin Yasin Suresi Yorumu kitabından alıntıdır.