“Ve kevaıbe etraba. [Nebe, 33]” “Kevaib” harika güzellikte endam demektir. Bak! Tek kelime “Kevaib.” Latincesi Venüs. Farsçası Nahide. Niçin bu kelimenin üzerinde duruyorum?
Nurbaki’yi Takip et
Yanlış Çevirilerin Kur’an Anlayışına Etkisi
Elinizde Kur’an tefsirleri var. (Kur’an tefsirleri değil de tercümeleri… Tefsir olsa razıyım, “Öyle anlamış” diyeceğim.) Bu ayeti açıyorsunuz “Tomurcuk memeli huriler” diyor. Nerede kardeşim o ayet-i kerime?
Ondan sonra da açıyor okuyucum, soruyor: “Hocam! Amme’de bir kadın tarif ediyormuş. Nasıl kadın o? Tomurcuk me…” Yok öyle bir şey!
Açın bütün tercümeleri, altında mühürler var. Falan heyet tetkik etmiş, bilmem ne yapmış. “Tomurcuk memeli” diyor. Hani meme? Hani ya tomurcuk hani ya huri? Yok!
Hayalinde güzel endam “tomurcuk memeyse?”
Adam hayalindekini yazmış. Tamam! Senin hayalinde güzel endamdan maksat “tomurcuk memeyse” Allah rızası için kendine sakla! Devamında ayet söyleyecek “Ne isterseniz vereceğim” diye.
Sen gidince de ki “Ben bunu istiyorum,” versin Allah! Eğer adamsan, oraya kadar gelebildiysen!
Sen ki Kur’an’a saygısızsın! Uydurma bir cümle yazdın! Katiyen gidemezsin oraya. Oraya girmen mümkün değil. Ne tomurcuk meme görürsün ne de…
Nebe Suresi 33. Ayet hem erkek hem kadın için
“Ve kevaıbe etrab.” bakınız, bu fevkalade önemli bir ayet. Bunu iyice açıklayacağım size. “Etrab” her yaştan, demek… Yaşıtlar. Her yaştan güzel endam var.
Herkes istediği kadar yırtınsın bu hem erkek hem kadın için güzel endamı tanımlıyor!
Ne tomurcuk memesi ne kadını ne hurisi? Hiçbir şey yok burada! Cennetin genel tanımında bir kere mümin ve mümineler en güzel şekilde ba’s olacak. Vücut arızalarından arınmış olarak güzel bir endamda tecessüm edecek… Erkek de kadın da. Bedenlerin hepsi de “kevaib” olacak. Birbirinden güzel ve ahenkli motifiyle ba’s olacak.
Cennette Eş Seçimi
İşte! Burada Cenabıhak bu motifi getirdikten sonra mümin ve mümine kendi sonsuz güzelliğinin yanında, isterse kendi eşini seçebilir… İkisi de mümin olarak gitmişse ve de isterse! Orada öyle mahkeme, belediye imzası, hüviyet kartı filan yok. Gönül meselesi orası, isterse seçer.
Birçok erkekler de zannediyor ki “Kendisi cennete gidecek,” kadına da ara sıra diyor ki “Merak etme sana bir el atarım.”
Kim gidiyor bakalım? Sen asıl sürprizi orada göreceksin! Böyle aşağıdan bakarken “Bu külüstürü istemem, dünyada çok çektim bundan!” diyecek. Onun için layık olmaya çalışmak lazım. Huzur-u ilahide böyle bir hırpalanmaya yahut üfelenmeye, şaşkınlığa düşmemek için daima erkek ve kadın birbirlerine karşı muhabbetle ve saygının dışında bakmamalı.
Kur’an’daki ‘Yaşıt Güzellikler’ Kavramının Anlamı
Cenabıhakk’ın yaşıt güzellikler dediğinin hikmetine gelince. Burada bir de “etrab” kelimesi var… “Tirp”tan gelir, yaşıt demektir. Her yaştan endam güzellikleri… Bunun üzerinde çok durulmuş.
İşte! Burada yaşıtlar kelimesi geldiği için “Her yaşın güzelliğini temsil eden güzeller.” demektir. Mesela otuz yaşındaki bir güzellik ayrı bir güzelliktir, yirmi yaşındaki güzellik ayrı bir güzelliktir. Ayet-i kerime “her yaşın güzelliğini temsil eden endamlar” dediği zaman bunu yanlış anlamamalı.
Huri ve Gılman Kavramları
Bir insanda her yaşın güzelliği var. Ayrıca huri ve gılman verecek, Cenabıhak.
Kadına gılman… Onu da “erkeklere” demişler. Öyle terbiyesiz millet!
Kadına gılman erkeğe de huri teklifinde bulunacak. “Beğenmedin mi kardeşim? İşte buyur, buradan sen huri sen gılman alabilirsin.” dedikleri zaman, orada da ayrı bir incelik var.
Sonsuz Güzellik Algısı ve Değişen Endamlar
Bu varlıklar bu bedenler bu güzel insanlar… Kadın olsun, erkek olsun müminler, mümineler her yaşıttan görünebilecek güzelliğe sahipler. Bu her an böyle. Bunun bir ışık sırrı gibi her yaşıtın sırrını getirecek.
“Etrab” sırrı, Amme suresinin bu ayetindeki etrab sırrı müthiş bir şeydir. Bir mümine, eğer isyansız Cenabıhakk’a Züleyha’nın teslimiyeti gibi teslim olursa ne yıpranır ne hastalanır.
Ne yazık ki bu sırrı… Vakti zamanında gelip giden adamlar tomurcuk meme diye milleti korkutmuş, anlayamamışlar. Aslıda bu, insanların hayat sırrını bildiren, cennetteki hikmetleri bildiren bir sırdır.
Kaynak: Dr. Haluk Nurbaki, Nebe Suresi Yorumu, Numune Hastanesi Cami Vaazları. (1980 – 1990).
