Evvela size evrenlerde ne var ne yok çok kısa bir özet yapmak istiyorum. Cenâb-ı Hakk kendi zatiyetinden ve bilinmezliğinden bir şeyler yaratırken, ilk yarattığını dalga olarak kabul edersek, kendi zatiyetine en yakîn boyutlarda yaratmış. Bu boyutlarda yarattığı varlıklara âlem-i ervah, ruhlar âlemi diyoruz.

Dr. Haluk Nurbaki’nin Kevser Suresi Yorumu cami vaazları serisinden bir bölüm.


Nurbaki’yi Takip et


Âlem-i ervah yaratıldığı zaman maddesel evrenin hiçbir şeyi yok. Yalnız âlem-i ervahı yaratmış. Kendi sıfât-ı ilâhîlerinden yansıtarak ruhları yaratmış. Sonra bir perde daha ileride melekleri yaratmış. Meleklerin ve ruhların perde perde ileriye doğru gittiğini kabul ediyoruz. Varlıkları şeffaf çizgiler ile, mekânlar ile tayin edilmiş değil. Bunlar bir duygu gibi, bir düşünce gibi varlıklar. Ama bunlar var, hayal değil. Hayal olmadığını son nefesimizde Hz. Azrâil gelip de “Ver bakalım emaneti.” deyince göreceğiz. Hayal miymiş, doğru muymuş, meleğe inanan inanmayan o zaman belli olacak. Anlayacağız ki hayal değilmiş.



Resûlullah'ı nasıl bilirsin? - Kur'an Hakikatleri 2

Demek ki onların sistemlerini, yaşadıklarını bir an için kafamızdan düşünsek , daha bilimsel tabiriyle boyutlar bizim boyutumuza benzemiyor, kesin.

Mananın anahtarı meleklere inanmak!

Niye benzemiyor? Çünkü bizim boyutumuzda bir manyetik baskı var. Yani biz boyutlara bir acayip fizik bağ ile bağlıyız. Kalkıyoruz, yürümek için enerji sarf etmemiz lazım, ayağımızı kaldırmamız için arzın çekimine karşı bir kuvvet sarf etmemiz lazım. Bunlar bizim boyutlarımızın hususiyeti ama ve ruhlar için böyle bir bağımlılığı yok. Onların boyutları tamamen ayrı bir sistemdir. Onun için onları anlamakta biraz güçlük çekiyoruz. Ama Amentü’müzü unutmayınız. Allah’tan sonra ilk inanacağınız şey, dikkat edin, bakınız, Kur’an gelmiyor, “Meleklere inanın.” diyor Cenâb-ı Hakk.

Niçin meleklere inanın diyor? Allah bana inanın “âmentübillahi” dedikten sonra “ve kütübihî” veya “resûlihî” (kitaplarıma veya resûllerime inanın) diyeceği yerde, bunları dememiş de “meleklerime” diye söylemiş. Demek ki meleklere inanmadan iman tahakkuk etmiyor. Yani biz bileceğiz ki biz maddeden ibaret değiliz. Bunu bilmedikten sonra hiçbir yere varamayız. Mananın anahtarı meleklere inanmak!


Gösterim: https://www.youtube.com/watch?v=oXpC4mj79Ug