Nesibe annemiz böylece gönlünde Efendimize ilk ev sahipliği yapma sırrına erişti. Ve fedakâr, cesur yüreğinde gönül seması başladı. Ta çağımıza kadar...
Uzun yıllar İslamiyet'in sonsuz hikmetlerle süslü binasını anlayamamakta sanki ısrar etmişizdir. Fahr-i Kâinat Efendimizin yeryüzüne teşrif ettiği yıllarda gerek Hıristiyan âlimleri gerekse Yahudi âlimleri, ısrarla Efendimizin müstesna nesebini aramışlardır.
Ama “tam dirilik” Ahlak-ı Muhammedi’den nasiptar olmak ve de Ahkâm-ı Kur’âniyeye sıcaklaşmakla mümkündür ki; bu hayâ ile başlar. Fevkalade önemli bir şeydir hayâ!
“Aile kutsaldır”, derken bu İslam tabiridir. Bu İslam tabiri batıdan filan gelmiş değildir! Hele hele, bu son yıllardaki uydurma bir takım işgüzarların lafı da değildir. Ailenin kutsallığı İslam’dan gelen bir tanımdır... Aile neden kutsaldır?
Yüz kadını çağırın sorun: erkeğinden ne bekliyorsun, diye… Size İslamiyet‘in tarif ettiği bu şeyi verir: şefkat, merhamet ve sevgi! Yine farkında olsun veya olmasın, yüz erkeğe de sorsanız onlar da saygı, iffet ve hayâ ararlar kadında! Yani bu aslında yapısal özellikler bakımından...
Erkeğin ve kadının evlilik çatısı altında farklı konularda rikkat ve dikkati gerekiyor. Yani sevgiyi her ikisi de kullanacak ama bunun başarılması için erkeğin ayrı bir tepede, kadının ayrı bir tepede emek sarf etmesi lazım gelir.
Dr. Haluk Nurbaki, İslami Aile yaşamındaki önemli hususların başında gelen aile yapısının, gönül boyutundaki detaylarını aktarıyor.Bizleri sevginin; şefkat, hayâ, iffet, merhamet boyutundaki ölmezliğine ulaştıran bu sohbet, kadın ve erkeğin gönül nikahının sırlarıyla dolu.