Allah tektir. Tüm kudret, yukardaki sıfatlardan anlaşılacağı üzere O’nundur. O zaman varlıkların yeri nedir? (Teklik ve Çokluk)
Nurbaki’yi Takip et
Bu soru yine güneş ışınına benzetilerek (Attar – M. Arabi) teklik çokluk sistemi içinde incelenmiştir. Yani kumun parlaması nasıl güneş sayılmazsa. Allah sıfatlarının (benzetmede) varlık gösteren çokluk aleminin temsilcisi varlıklar da elbette Allah değildir.
Bugün için teklik ve çokluk deyimlerini daha iyi anlamak mümkündür.
Kuant dediğimiz etkinin geometrik değer kazanan dalgası kah ışın olur, kah madde halinde binbir bileşik yaratır. Ortaya çıkan farklı varlıklar temelde teklik aleminin kudret (empuls) sırrından ibarettir. Ne var ki görünen eşya kuant değildir. Onun geometrik bir yansımasıdır.
Allah tekliğinin kesin niteliği de böyledir. Sıfatlar kombine olarak evrenlere tecelli ve intikal etmiştir (iletişim, yansıma, aksetme).
Allah sıfatlarının her biri kendi içinde teklik sırrı taşır. Mesela annenin yavrusuna duyduğu şefkat ilâhi rahmetin yansımasıdır. Tüm merhametler bu sıfatın teklik özelliği içinde bir yansımadır. Çokluk aleminin niteliğinden doğar.
Eşyayı Allah‘ın bir parçası görme ise yanılgıdır. İhlas sûresinde emredildiği gibi doğurmamış; yani O’ndan birşey ayrılıp çıkmış değildir.
Teklik sırrı
Tıpkı bu yanılgının benzeri, bir başka yanılgı: çokluk aleminin özelliklerini o çoklukta sanmaktadır. Çünkü tüm nitelikler Allah’ın tekliğinin yine teklik sırrı içindeki sıfatlarının yansımasından doğmaktadır.
Bu karışık görünüm, Allah sıfatlarının birçok; fakat hepsinin ayrı ayrı teklik sırrı içinde oluşundan doğmaktadır.
Mesela Allah’ın kadir sıfatı ile kuantlar doğmakta, alîm (her şeyi bilen) sıfatı ile bu kuantlar birçok geometrik şekil almaktadır. Atomda bazen bâkî sırrı doğar ve onun varlığı uzar. Bu teklikler tümüyle Tanrısal iletişimlerden ortaya çıkar. Çokluk aleminin varlıkları ayrıcalıklarla kişilik görünümü kazanmaktadır. Halbuki tüm maddesel varlıklar kuant etkisinin çekilmesiyle, birden yok olur.
Ama o varlıkların hiç biri Allah cüz’i (parçacığı) değil, sıfat görünümlerinin farklı yansımasında doğan pırıltılardır.
Tıpkı güneş ışığından yansıyan renkler gibi.
Dr. Haluk Nurbaki’nin Tek Nur kitabından alıntıdır.