Ramazan ruhun, nefsin ve kalbin yeniden doğuşu demektir. Oruç, insana sabır, teslimiyet ve arınma kapılarını açarken, aynı zamanda manevi farkındalığı artırır.
Semavi kitapların güvencesine ve inkâr edilemezliğine odaklanan bu yazı, Ahkab kavramının bilimsel ve felsefi açılardan üstünlüğü vurgulanarak, cehennem ve zaman sistemine dair açıklamalar detaylandırılıyor.
Bu yazıda, Nefs ile ittika arasındaki ilişki ve Kur’an’ın rehberliğini ele alınmakta. İttikanın insan için bir şeref ve sorumluluk olduğu vurgulanarak Akıl ve kalbin işlevleri açıklanıyor.
Hidayet, yanlıştan doğruya giden, çirkinlikten güzelliğe ulaşan bir yolculuk olarak tanımlanır. Kur’an’daki «Sırât-ı Müstakîm» ifadesiyle billurlaşan bu kavram, sonsuz bir derinliğe sahiptir.
Sure-i Yusuf’ta buyrulduğu gibi Kur’an-ı Kerim Levh-i mahfuzun Arapça’ya çevrilmiş bir özetidir. Yani “Levh-i Mahfuz” dediğimiz zaman bütün kâinatın, âlemlerin ne kadar bilgisi, yazgısı varsa bunları ihtiva eden dev bir “Kompüter merkezi” demektir “Levh-i mahfuz” aslında. Bunun lisana çevrilmiş, şifrelenmiş,...
Dedi ki: “Dinleyin bir dakika! Bu adamlar sizden maddi - manevi bir menfaat talep ettiler mi?" Etmediler! "O halde, doğru söylüyorlar.”Bu, “Kur’an’ın bizlere de verdiği bir şifredir”.
Biz gaybe imanla yola çıktık. Namaz ve infakla hidayet yoluna girdik. Şimdi ne olacak? En zarif incelik burada gizlidir. Zira gaybe imandan sonra bizim fark edemediğimiz bir ince hikmet bizi imanda, gaybden, yakîn olmaya götürecektir.
İslamiyet'in temel emri iki tane vazgeçilmez noktada birleşiyor. Yani varlığını ve kendinde mevcut ilahi nimetleri başkalarıyla paylaşmayan insan hiç boşu boşuna “İslam’ım” diye gezmesin.