Birçok bilim adamı, sırf ayetlerin inzal oluşundaki kesik kesik, fakat tamamlayıcı sıralarına bakarak Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu sezmiştir. Ayetlerin Sıralanışı ve Huruf-u Mukatta…


Nurbaki’yi Takip et


Ayetlerin Sıralanışı

Mesela;



  • 6‘ncı sure [Enam suresi], 165 ayettir ve Mekke’de, yani hicretten önce nazil olmuştur. Bu surenin 91, 92, 93, 151, 152, 153’ncü ayetleri Medine’de yıllar sonra nazil olmuştur. Sure bütünü içindeki ahenk hiç aksamamış, aksine tamamlanmıştır.
  • Yine 9‘ncu sure [Tevbe suresi] Mekke’de inzal olmuş, 128 – 129’ncu ayetleri Medine’de inzal olmuştur.
  • 75 ayetle kurulu 8‘nci surenin [Enfal suresi] 30 – 36’ncı ayetleri yıllar sonra Medine’de inzal olmuştur.
  • 99 ayetten kurulu 15‘nci surenin [Hicr suresi] 87’nci ayeti Medine’de inzal olmuştur.

8 ve 15’nci surelerin aralarında inzal olan bu ayetler, o sureleri ahenkli bir şekilde tamamlamıştır.

Bu ayetlerin önceden nüzul etmemesinin nedeni o günkü İslâm topluluğunun belli bir süre içinde “Efendimiz tarafından yetiştirilmesi” hikmetidir.

Ayetlerin böyle farklı aralıklarla belli sıraya göre değil de ilâhî murada uygun olarak inzal edilmesi, gerçekten ilâhî bir mucizedir.

Allah ilâhî bilim merkezinde tespit ettiği Kur’an’ı, onun mesajları olan ayetleri ayrı ayrı zamanlarda göndermiş. 22 yıl sonra bu ilâhî eseri tamamlamıştır.

Kısa vadede tamamlanan surelerde bile bu farklı kesiklikler vardır.

Mesela ilk ayetler 96’ıncı surenin [Alak suresi] ilk başında gelmiş, sonra bu sure devam etmemiş 78 [Nebe suresi] ve 74’ncü surenin [Müddessir suresi] baş kısımları inzâl olmuştur. Daha sonra da Besmele ve inzal olmuştur.

Bu sıranın hemen sonunda 73 – 74’ncü sûreler [Müzzemmil suresi – Müddessir suresi] ve ilk gelen ayetleri kapsayan Alâk suresi tamamlanmıştır.

Kur’an’ın ilâhî kelâm olduğuna inanmayanlar için bu tarz bir inzalin izahını yapmak mümkün değildir.

Hiçbir insan zihni bu tarz mucizevi bir sıralanışı düzenleyemez ve denkleştiremez.

Ayet sıralanışlarında birçok hikmetler de vardır… Bunlar konumuzu aşmaktadır. Ancak bir tane örnek vermek istiyorum:



  • Son gelen ayetler dünyanın sona yaklaşırken arz ettiği yaşayış durumunu açıklamaktadır. Son gelen sure Nasr, dünyanın sona yaklaşırken pek çok akıllı kişinin İslâm’a koşacağını simgeler.
  • Yine 2’nci surenin [] son bölümlerine yakın ayetler de son gelen ayetlerdir.

Huruf-u Mukatta nedir? (Şifreler):

Huruf-u Mukatta nedir?

Kur’an’ın 114 suresinin 29‘unda sureler harf şeklinde şifrelerle başlar. Buna Kur’an dilinde Harfi Mukatta denir. Sure-i Yusuf’un Yorumunda açıkladığım gibi, Kur’an bu harfler için aynen şu tanımı getirmiştir:

“İşte bunlar apaçık âyetlerdir.”

Demek ki bu harfler, ayet; yani bilimsel şifrelerdir.

Kur’an, dediğimiz ilâhî ilim kompüterinin Arapçaya tercümesi demek olduğundan, bu harfler, adeta o kompüterin kod numaraları mahiyetindedir.

Ne yazık ki İlâhî kompüterini bilmediğimiz için bu kod numaralarıyla gizli bilim hazinesini açıp, her şeyi öğrenemiyoruz. Şimdiye kadar yapılan tefsirlerde, bu yüzden net bilgiye de yaklaşmak mümkün değildir. Ancak çok basit de olsa bazı yaklaşımları siz okuyucularıma aktarmak isterim:

  • Kur’an’da 7’şer defa geçen “Elif-Lâm-Mim” ile “Hâ-Mim” şifrelerinin, beş defa geçen “Elif-Lâm-Ra” şifrelerinin, Allah’ın Rahman ve Rahim sıfatının evrenlere yansıyarak meydana getirdiği iç içe nizamı temsil ettiği bilinmektedir. Bir defa geçen “Nun”, böyle bir şifre merkezinin tam ortasında 7 kat manyetik alanı temsil eden göklere büyük patlama noktası olduğu düşünülebilir.

Bu şifre harfleri, ayrıca temsil ettiği sure içinde kelimelerde geçerken birer bilimsel açıklama yaptığı kesindir. Bir örnekle bu gerçeği izlersek:

‘nde şifre “Hâ-Mim”dir. Ama takip eden ayette Rahman ve Rahim sıfatları zikredilmiştir.

  • 11’inci ayette Rahim sırrı anlatılmakta ve büyük bir bilimsel hikmet açıklanmaktadır. Fussilet ikinci “Hâ-Mim” suresidir ve 11 inci ayette 2 defa “Mim” geçmektedir.
  • 12’inci ayetle Rahman sırrı (Arz ve Semanın yaradılışı) açıklanmaktadır, 2 defa “Hâ” geçmektedir.

Aslında Kur’an’dan evren hikmetlerini ancak bu kaideyi izleyerek öğrenebiliriz. Elbette ki koskoca evren kompüterini ilahi sanat sırrı içinde Kur’an’dan çözmenin daha basit yolunu düşünmek abes olur.

Üçüncü “Hâ-Mim” de Şûrâ Suresi‘nde bu hikmetleri başka açıdan öğrenmek için üç defa “Mim” ve “Hâ” geçen ayetlere bakmak gerekir. Nitekim ‘nin beşinci ayetinde üç defa “Hâ” geçer ve semaların en büyük sırrını açıklar…

Yani Fussilet Sûresi’nde 2 “Hâ” ile verilen semaların yaratılmasındaki Rahman hikmeti, Şûrâ Sûresi’nde 3 “Hâ” ile bildirilen ayetle açıklanmıştır.



Kur’an ayetlerinin bilimsel yorumlarında bu anahtarı hemen her yorumumuzda kullandık.


Kaynak: Dr. Haluk Nurbaki, Kur’an Mucizeleri

Bu içeriğin kısa adresi: https://nurbaki.org/6869